Venezuelalı Maduro, ABD ile gerginliklerin ortasında Trump’la ‘samimi’ bir görüşme yaptığını doğruladı | Siyaset Haberleri


Venezuelalı lider, telefon görüşmesinin Washington ile Karakas arasında ‘saygılı diyaloğun’ başlangıcına işaret etmesini umduğunu ifade etti.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro, ABD’nin savaş korkusunu artıran askeri yığınağının ortasında geçen ayın sonlarında ABD Başkanı Donald Trump ile telefonda konuştuğunu doğruladı.

Çarşamba günü devlet tarafından işletilen Venezolana de Television’a konuşan Maduro, yaklaşık 10 gün önce Trump’la yaptığı “samimi” görüşme hakkında konuşmaya karar verdiğini çünkü uluslararası medyanın belirli bilgileri aktardığını ve kendisinin “mikrofon diplomasisinden” kaçınmak istediğini söyledi.

Önerilen Hikayeler

4 öğenin listesilistenin sonu

Maduro, yönetimi altında dışişleri bakanı olarak görev yaptığı eski Venezüella lideri Hugo Chavez’e atıfta bulunarak, “Dışişleri bakanı olarak görev yaptığım altı yıl boyunca diplomatik basireti öğrendim ve daha sonra başkan olarak bu yıllarda, dışişleri bakanı olma deneyimi ve Komutanımız Chavez’in danışmanlığından edindiğim tecrübeyle sağduyuya değer veriyorum” dedi.

“Mikrofonlu diplomasiyi sevmiyorum; önemli meseleler olduğunda, bunlar çözülene kadar sessizce ele alınmalı!”

Maduro, çağrının “saygılı diyalog”a doğru atılmış bir adım olma ihtimalini memnuniyetle karşıladığını ve ülkesinin her zaman barış arayacağını söyledi.

Maduro, “sağduyu” ve “saygıyı” tercih ettiği için Trump’la görüşmesi hakkında daha fazla konuşmayacağını da sözlerine ekledi.

“Tanrı’nın ve Komutanımız Rabbimiz İsa Mesih’in lütfuyla Venezuela’nın barışı, bağımsızlığı, onuru ve geleceği için her şey yolunda gidecek” dedi.

Maduro’nun bu sözleri, Trump’ın Pazar günü Washington ile Karakas arasında yıllardır yaşanan en ciddi diplomatik krizin ortasında Venezüella lideriyle telefonda konuştuğunu söylemesinin ardından geldi.

Trump Çarşamba günü Maduro ile yaptığı görüşmede, görüşmelerine ilişkin belirli ayrıntılar vermeden bir kez daha konuştu.

Trump, Beyaz Saray’da düzenlediği basın toplantısında, “Onunla kısa bir süre konuştum, sadece birkaç şey anlattım, bakalım ne olacak” dedi.

“Venezuela bize uyuşturucu gönderiyor ama Venezuela bize göndermemesi gereken insanları gönderiyor.”

Trump dünyanın en büyük uçak gemisini Karayipler’e konuşlandırdı, Venezuela ve diğer Latin Amerika ülkelerinden gelen uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen gemileri havaya uçurdu ve Maduro’ya karşı artan baskı kampanyasının bir parçası olarak Venezuela topraklarına saldırı düzenlemekle tehdit etti.

Trump yönetimi, askeri kampanyasını uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele çabası olarak belirledi.

ABD hükümetinin tahminine göre Venezuela, küresel kokain arzının çok azını üretiyor ancak 2020’de tahmini üretimin yüzde 10-13’ü için bir geçiş noktası görevi görüyor.

Maduro, Trump’ı uyuşturucu karşıtı kampanyayı hükümetini devirmek ve Venezuela’nın geniş petrol rezervlerine el koymak için bahane olarak kullanmakla suçladı.

Pazartesi günü Caracas’ta düzenlenen bir mitingde meydan okuyan bir konuşma yapan Maduro, ülkesinin barış istediğini ancak yalnızca “egemenlik, eşitlik ve özgürlük” ile birlikte olduğunu söyledi.

“Kölelerin barışını da, kolonilerin barışını da istemiyoruz! Koloni, asla! Köleler, asla!” dedi.



Kaynak bağlantısı