ABD’nin Karayipler’deki tekne saldırısında öldürülen adamın ailesi şikayette bulundu | İnsan Hakları Haberleri


ABD’de öldürülen Kolombiyalı adamın ailesi askeri saldırı Karayip Denizi’nde uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen bir gemiyle ilgili olarak, insan haklarını izlemekle görevli hükümetlerarası bir kuruma şikayette bulundu.

AFP haber ajansının Çarşamba günü bildirdiği şikayet, bir gün önce Amerikalılar Arası İnsan Hakları Komisyonu’na (IACHR) iletildi.

Önerilen Hikayeler

3 öğenin listesilistenin sonu

ABD’yi, Başkan Donald Trump’ın uyuşturucuyla mücadele kampanyası kapsamında 15 Eylül’de bir tekneyi bombalayarak Alejandro Carranza’nın yaşam haklarını ve yargı sürecini ihlal etmekle suçluyor.

Carranza’nın ailesi onun o gemide olduğunu ve patlamada öldüğünü iddia ediyor.

Şikayette, “Alejandro Carranza Medina gibi teknelerin bombalanması ve bu tür teknelerdeki herkesin öldürülmesi emrinden ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in sorumlu olduğunu biliyoruz” denildi.

Hegseth’in “bombalamalar ve yargısız infazlar nedeniyle hedef alınanların kimliklerini bilmemesine rağmen” saldırı emrini verdiği belirtildi.

Carranza’nın ailesi onu bir balıkçı olarak tanımladı ve reddedildi ABD ordusu tarafından vurulduğunda teknesinin uyuşturucu taşıdığını söyledi.

Şikayette Trump’ın kendisinin de “Bakan Hegseth’in davranışını onayladığı” belirtildi.

Carranza’nın davası, memleketi Kolombiya’da ABD’nin bombalama kampanyasına karşı muhalefeti harekete geçiren bir parlama noktası haline geldi.

ABD’nin 2 Eylül’den bu yana uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı iddia edilen gemilere düzenlediği bilinen 21 askeri saldırıda 83’ten fazla kişi öldürüldü.

Hatta Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro bile davaya değindi. kamuya açık açıklamalar bombalamaları yargısız infaz olarak kınadı.

Petro 18 Ekim’de şunları yazdı: “ABD hükümet yetkilileri cinayet işledi ve karasularındaki egemenliğimizi ihlal etti.”

“Balıkçı Alejandro Carranza’nın uyuşturucu kaçakçılığıyla hiçbir bağlantısı yoktu; günlük faaliyeti balıkçılıktı. Kolombiya teknesi akıntıya kapılmıştı ve motoru hizmet dışı kalmıştı. ABD hükümetinden bir açıklama bekliyoruz.”

Ailenin şikayeti, Trump yönetimi ve özellikle Hegseth için incelemelerin yoğunlaştığı bir dönemde geldi.

İnsan hakları grupları, sivillere yönelik saldırıları büyük ölçüde yasaklayan hem iç hukuk hem de uluslararası hukuka göre saldırıların muhtemelen yasa dışı olduğunu söyledi.

Uyuşturucu kaçakçılığı uluslararası hukuka göre bir mücadele eylemi olarak görülmemektedir, bu nedenle meşru müdafaa kanunları geçerli değildir.

Son günlerde ABD medyasının sözde bir olayla ilgili haber yapmasının ardından incelemeler artırıldı. çift ​​dokunma vuruşu Bilinen ilk bombalama 2 Eylül’de gerçekleşti. Raporlara göre, ABD ordusunun ilk saldırısında iki yolcunun hayatta kaldığı görüldü, bu nedenle tekneye ikinci bir füze atıldı.

Hukuk uzmanları silahsız düşmanlara ateş açmanın muhtemelen savaş suçu teşkil edeceğini söyledi. Pentagon’un kendi kılavuzuna göre, silahlı çatışma yasaları aynı zamanda “kazazedelere” ateş açılmasını da yasaklıyor.

Trump ve Hegseth o zamandan beri Donanma Koramiral Frank “Mitch” Bradley’nin takip saldırısı emrini verdiğini söyleyerek saldırıdan uzaklaştı. Beyaz Saray, emrin “kendi yetkisi ve kanun dahilinde” verildiğini savundu.

Yönetim grevlerin devam edeceğini de duyurdu. Saldırıları, sözde “narko-teröristleri” ABD’ye uyuşturucu kaçakçılığı yapmaktan caydırmak için gerekli olarak meşrulaştırdı.

Kolombiya Devlet Başkanı Petro, grevlerin önde gelen eleştirmenlerinden biri oldu ve Carranza’nın ailesini adalet arayışında destekleme sözü verdi.

Ekim ayında AFP’ye verdiği röportajda Carranza’nın dul eşi Katerine Hernandez, kocasını “iyi bir adam” olarak tanımladı.

“Uyuşturucu kaçakçılığıyla hiçbir bağlantısı yoktu ve günlük faaliyeti balıkçılıktı” dedi.

Şikayet ABD’ye geldi dalgalanmalar Karayipler’deki askeri varlıklar ve Trump, Venezuela’ya olası kara saldırılarıyla tehdit ediyor.

Venezuela lideri Nicolas Maduro, Trump’ın uyuşturucu kaçakçılığı bahanesini kullanarak Caracas’ta rejim değişikliği arayışına girdiğini söyledi.

Amerika Eyaletleri Örgütü (OAS) bünyesindeki bir panel olan IACHR, insan hakları şikayetlerini düzenli olarak inceler ve davaların Amerikalılar Arası İnsan Hakları Mahkemesi tarafından görülmesini önerir.



Kaynak bağlantısı