Birleşik Krallık hükümetinin merkezindeki “zehirli ve kaotik” kültür, hükümetin salgını ele alış biçimine ilişkin bir soruşturmanın ortaya çıkardığı lanetleyici bir rapora göre, ülke çapında yaklaşık 23.000 ölümle sonuçlanan COVID-19 salgınına gecikmiş bir müdahaleye yol açtı.
Eski Başbakan Boris Johnson’ın Mayıs 2021’de emrettiği soruşturma, çarpıcı bir değerlendirme ortaya koydu (PDF’ler) Perşembe günü hükümetinin COVID-19’a verdiği yanıt hakkında kararsız liderliğini eleştirdi, Downing Street ofisini kendi kurallarını çiğnediği için azarladı ve baş danışmanı Dominic Cummings’i kınadı. Soruşturmaya eski yargıç Heather Hallett başkanlık etti.
Önerilen Hikayeler
3 öğenin listesilistenin sonu
Soruşturma, “Tehdidin boyutunun veya talep ettiği yanıtın aciliyetinin takdir edilememesi, zorunlu tecrit olasılığı ilk kez düşünüldüğünde artık çok geç olduğu ve tecritin kaçınılmaz hale geldiği anlamına geliyordu” dedi. “Birleşik Krallık hükümetinin merkezinde zehirli ve kaotik bir kültür vardı.”
2020’de başlayan küresel salgın, dünya çapında milyonlarca insanı öldürdü ve ülkeler virüsün yayılmasını durdurmak amacıyla karantina uyguladı.
Araştırma, Birleşik Krallık’ta 23 Mart 2020’de karantinaya girdi ve o sırada bunun “çok az, çok geç” olduğu ortaya çıktı; eğer ülke sadece bir hafta önce, yani 16 Mart’ta karantinaya girmiş olsaydı, salgının Temmuz ayına kadarki ilk dalgasındaki ölümlerin sayısının yaklaşık 23.000 veya yüzde 48 azalmış olacağını ortaya koydu.
Soruşturmada, “Birleşik Krallık daha iyi hazırlanmış olsaydı, hayatlar kurtarılırdı, acılar azalırdı ve salgının ekonomik maliyeti çok daha düşük olurdu.”
Hallett’in soruşturması, yılın ilerleyen dönemlerinde vakaların artması nedeniyle daha erken harekete geçilmemesinin daha fazla ulusal karantinaya yol açtığını ortaya çıkardı.
Yaslı ailelere yönelik bir kampanya grubu, “Farklı bir Başbakanın yönetiminde kurtarılabilecek hayatları düşünmenin yıkıcı olduğunu” söyledi.
Soruşturmanın bulguları hakkında Johnson’dan herhangi bir yorum yapılmadı.
Birleşik Krallık, Kovid-19’dan 230.000’den fazla ölüm kaydetti; bu, ABD ve İtalya ile benzer bir ölüm oranına sahip ancak Batı Avrupa’nın diğer yerlerinden daha yüksek ve ekonomik sonuçlarından hâlâ kurtuluyor.
Soruşturmada, “Bay Johnson, bunun, başbakanlık liderliğinin müdahaleye aciliyet katmasını gerektiren bir acil durum olduğunu daha önce anlaması gerekirdi” ifadesine yer verildi.
Soruşturma bulgularının açıklanmasının ardından Sir Ed Davey, Muhafazakar Parti lideri Kemi Badenoch’u Muhafazakarlar adına özür dilemeye çağırdı.
Davey, “Bu rapor yayınlanırken düşüncelerim ve dualarım salgın sırasında sevdiklerini kaybedenler ve acı çeken herkesle birlikte” dedi. “Bu rapor, son Muhafazakar hükümetin rezil başarısızlığını doğruluyor.”
Yeşiller Partisi’nin Kuzey Herefordshire milletvekili Ellie Chowns, İngiliz halkının hükümet tarafından “hayal kırıklığına uğratıldığını” söyledi.
“Aileler ve topluluklar, özellikle de çocuklar, hâlâ bunun sonuçlarıyla yaşıyor. Bu rapordan ders almak ve salgına karşı hazırlıklılığa çok daha ciddi bir şekilde yatırım yapmak hayati önem taşıyor, böylece Britanya yeniden böyle bir zorlukla karşı karşıya kaldığında güvenli ve dayanıklı olabilir.”
İlk Kovid-19 vakaları tespit edildi 2019’un sonlarında Çin’in Wuhan kentinde ve ülkeden gelen bilgiler gelecekteki salgınları önlemenin anahtarı olarak görülüyor. Haziran 2025 gibi geç bir tarihte, Dünya Sağlık Örgütü (WHO), kritik bilgilerin “sağlanmaması” nedeniyle salgının kökenini ortaya çıkarmak için çalıştığını, çalışmalarının hala eksik olduğunu söyledi.
DSÖ şefi Tedros Adhanom Ghebreyesus Haziran ayında yaptığı açıklamada, “Çin’e ve KOVİD-19’un kökenleri hakkında bilgi sahibi olan diğer ülkelere, dünyayı gelecekteki salgınlardan korumak adına bu bilgiyi açıkça paylaşmaları yönünde çağrıda bulunmaya devam ediyoruz.” dedi.
Tedros, 2021’de 27 bağımsız uluslararası uzmandan oluşan bir panel olan DSÖ Yeni Patojenlerin Kökenleri Bilimsel Danışma Grubunu (SAGO) kurdu.
Grubun başkanı Marietjie Venter, bu yılın başlarında çoğu bilimsel verinin, yeni koronavirüsün hayvanlardan insanlara geçtiği hipotezini desteklediğini söyledi.
Ancak üç yılı aşkın bir çalışmanın ardından, Çin hükümetine yapılan ayrıntılı bilgi taleplerine rağmen SAGO’nun, COVID’in bir laboratuvar kazası sonucu olup olmadığını değerlendirmek için gerekli verileri elde edemediğini de sözlerine ekledi.
