Anayasa Mahkemesi veya Anayasa Mahkemesi, 1999 tarihli ve 31 sayılı Kanuna ilişkin iki yargısal denetim talebini reddetmiştir. Yolsuzluk Suçlarının Ortadan Kaldırılması 142/PUU-XXII/2024 ve 161/PUU-XXII/2024 numaralı davalarda dosyalanmıştır. Karar, 17 Aralık 2025 Çarşamba günü Cakarta’daki Anayasa Mahkemesi Binasında halka açık bir genel kurul toplantısında okundu.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Suhartoyo, dilekçe sahiplerinin dilekçesinin hukuken dayanaktan yoksun olduğunu belirtti. Suhartoyo, 17 Aralık 2025 Çarşamba, Jakarta’daki MK Binası’ndaki duruşmanın sonunda kararı okurken, “Dilekçe sahiplerinin dilekçesini bütünüyle reddediyorum” dedi.
142/PUU-XXII/2024 Sayılı Davada dilekçe, Endonezya Balıkçılık Şirketi eski Başkan Direktörü Syahril Japarin, PT Chevron Pacific Indonesia Kukuh Kertasafari’nin eski çalışanı ve Güneydoğu Sulawesi eski Valisi Nur Alam tarafından sunuldu. Dilekçe sahipleri, Yolsuzluk Kanunu’nun 2. maddesinin (1) paragrafının ve 3. maddesinin anayasaya uygunluğunu sorguladılar çünkü yasanın çok esnek olduğunu ve kötü niyetli niyet veya gerçek kişinin kanıtını gerektirmediğini düşünüyorlardı.
Anayasa Yargıcı Rıdwan Mansyur, Mahkemenin bu iddiaya katılmadığını açıkladı. Mahkemeye göre, Yolsuzluk Kanunu’nun 2. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “kanuna aykırılık” unsuru ile 3. maddesinde yer alan “yetki, fırsat veya araçların mevki veya mevki nedeniyle kötüye kullanılması” unsuru, failin irade ve niyetini yansıtmaktadır. Rıdvan, bu unsurun yolsuzluk suçlarındaki kötü niyetlerden ayrılamayacağını söyledi.
Mahkeme, devlet maliyesi veya devlet ekonomisindeki kayıpların yasa dışı eylemler veya yetkinin kötüye kullanılması sonucu olduğunu vurguladı. Bu nedenle Mahkeme, başvuranlar tarafından talep edilen unsurların kasıtlı olarak eklenmesine gerek olmadığı kanaatindedir. Çok dar bir yorum aslında yolsuzluğun ortadan kaldırılmasının kapsamını daraltma potansiyeline sahiptir.
Bu arada, PT Merpati Nusantara Havayolları eski Müdürü Hotasi Nababan tarafından açılan 161/PUU-XXII/2024 Sayılı Davada Mahkeme, hukuki mülahazalarının 142/PUU-XXII/2024 Sayılı Karara atıfta bulunduğunu ve onunla uyumlu olduğunu belirtti. Başvurucunun Yolsuzluk Kanunu’nun 2. ve 3. maddelerine amaç veya amaç unsurunun eklenmesini talep eden iddiasının anayasal dayanaktan yoksun olduğu değerlendirilmektedir.
Anayasa Yargıcı Arsul Sani bu davaya ilişkin kararı verirken farklı görüşteydi (muhalif görüş). Arsul’a göre Mahkeme, 31/1999 sayılı Kanun’un 2. maddesinin 1. paragrafındaki normlarla ilgili olduğu sürece davacının dilekçesini kısmen kabul etmeli, ancak davacı tarafından talep edilen dilekçe formülasyonu ile ilgili olmamalıdır.
Arsul, Mahkemenin, 31/199 sayılı Kanun’un 2. maddesinin (1) fıkrasında yer alan “kendisini veya başka bir kişiyi veya kurumu hukuka aykırı olarak zenginleştirme eylemi gerçekleştirmesi ve devletin maliyesine zarar vermesi” ibaresinin, 1945 Endonezya Cumhuriyeti Anayasası’na aykırı olmadığını ve “kendisini veya başka bir kişiyi veya kurumu zenginleştirmek amacıyla hukuka aykırı olarak bir eylemde bulunmak” şeklinde yorumlandığı sürece bağlayıcı hukuki güce sahip olduğunu ifade etmesi gerektiği görüşündedir. Devletin maliyesine zarar verir.”
