Anayasa Mahkemesi, etkinliği düzenleyenlerin, telif hakkıyla korunan eserlerin ticari gösterilerde kullanılması karşılığında telif ücreti ödemekle yükümlü olduğunu belirtti. Bu teyit, 17 Aralık 2025 Çarşamba günü okunan 28/PUU-XXIII/2025 sayılı Anayasa Mahkemesi kararında yer almaktadır.
Mahkeme, maddenin maddi açıdan incelenmesi talebini kabul etti Telif Hakkı Yasasının 23 paragrafı (5) ve 87 paragrafı (1). Madde 23’ün (5) paragrafında “Herkes, kolektif yönetim kurumu aracılığıyla yaratıcıya tazminat ödemek suretiyle, yaratıcının iznini almaksızın, bir eserden bir icrada ticari olarak yararlanabilir” denmektedir. Ayrıca, Madde 87’nin (1) paragrafı şöyle diyor: “Her yaratıcı, telif hakkı sahibi, ilgili hakların sahibi, mali hakları elde etmek için, ticari kamu hizmetleri şeklinde telif hakkı ve ilgili hakları kullanan kullanıcılardan makul tazminat alabilmek üzere bir kolektif yönetim kurumuna üye olur.”
Kararı değerlendirirken Anayasa Hakimi Enny Nurbaningsih, Telif Hakkı Yasası’nın 23. maddesinin (5) paragrafındaki “herkes” ifadesinin kelimenin tam anlamıyla anlaşılamayacağını söyledi. Ticari performanslar bağlamında Mahkeme, telif ücretini yaratıcıya veya telif hakkı sahibine ödemekten sorumlu olan tarafın açıklığa kavuşturulmasının gerekli olduğu kanaatindedir.
Enny, “Çalışma ticari bir performansta kullanıldığında veya kullanıldığında Kolektif Yönetim Enstitüsü aracılığıyla şarkı yazarına veya telif hakkı sahibine telif ücreti ödemesi gereken taraf, performansın organizatörüdür” dedi.
Mahkeme, ticari bir performansın en az iki ana tarafı (sanatçı ve etkinlik organizatörü) içerdiğini değerlendirdi. Ancak ekonomik karlar (çoğunlukla bilet satışlarından elde edilen) etkinliği düzenleyenlerin elindedir. Bu nedenle sanatçılara telif hakkı yükümlülüğü getirilmesi uygun görülmemektedir ve adaletsizliğe neden olma potansiyeline sahiptir.
Bu karar aynı zamanda Toplu Yönetim Enstitüsü (LMK) aracılığıyla telif ödeme mekanizmasına da açıklık getiriyor. Anayasa Mahkemesi, Telif Hakkı Kanunu’nun toplu lisanslama yoluyla eserlerin yaratıcının doğrudan izni olmadan kullanılmasına alan açmasına rağmen telif ücreti ödeme yükümlülüğünün devam ettiğini belirtti.
Anayasa Mahkemesi ayrıca telif ödemelerinin zamanlamasının gösteriden önce veya sonra belirsiz olduğuna dikkat çekti. Mahkeme, bu normu iptal etmese de, gelecekte anlaşmazlıklara yol açmamak için milletvekillerini ve hükümeti daha sıkı teknik kurallar oluşturmaya teşvik etti.
Bu kararda Mahkeme, yaratıcıların ekonomik haklarının korunması ile sanat eserlerinden yararlanma konusundaki kamu yararı arasında denge kurmanın önemini vurguladı. LMK aracılığıyla oluşturulan kolektif sistem anayasal olarak geçerli kabul ediliyor ancak şeffaf, adil ve hesap verebilir bir şekilde uygulanması gerekiyor.
Bu iki makaleye ek olarak başvuru sahipleri, yani Armand Maulana, Nazriel Irham, takma adı Ariel ve diğer düzinelerce müzisyen, Telif Hakkı Yasası’nın 9. Maddesinin (3) ve 81. Maddelerinin materyallerini de test etti. Ancak Mahkeme başvurucunun bu iki maddeye ilişkin talebini kabul etmedi. Mahkeme iki maddenin anayasaya uygun kaldığını belirtti.
