İsrail’in dört bir yanındaki şehirler Byron’a hazırlanmak için önlemler aldı ancak oradaki Filistin vatandaşlarının hiçbir kaynağı yok.
İsrail, özellikle kıyı bölgelerinde Storm Byron’ın yaratacağı tahmin edilen şiddetli sağanak yağışlara ve ani sellere hazırlanıyor.
İsrail Meteoroloji Servisi Perşembe günü yaptığı açıklamada, muhtemelen yağmurun İsrail’in kuzeyinden güneydeki Necef’e kadar olan şehirleri kapsayacağını, alçakta bulunan şehirlerde ise su baskınlarının olası olduğunu söyledi. Bazı kıyı bölgelerinde 150 mm’ye (5,9 inç) kadar yağmur, 90 km/sa’ye (56 mil/sa) kadar rüzgarlar bekleniyor.
İsrail genelkurmay başkanı Eyal Zamir, ordu için güvenlik yönergeleri yayınlayarak Cuma günü sabah 6’ya kadar tüm izinleri iptal etti, tüm açık hava eğitim faaliyetlerini yasakladı ve askerleri “operasyonel” ve “temel” faaliyetlerle sınırlandırdı.
İsrail yüksek alarma geçti. Ülke genelindeki şehirler fırtınaya hazırlık için önlemler aldı, acil durum ekiplerini güçlendirdi ve ihtiyaç duyulması halinde sığınaklar açtı.
Enerji ve Altyapı Bakanı Eli Cohen, fırtına sırasında elektrik tedariğinin kesintisiz sağlanması için çeşitli devlet kurumlarıyla durumu değerlendirdi.
Bunun tersine, İsrail’in güneyindeki tanınmayan Bedevi toplulukları bir mucize umuduyla felakete hazırlanıyor. 30.000’e yakın Filistinli İsrail vatandaşı bu topluluklarda elektrik, su veya altyapı da dahil olmak üzere herhangi bir temel hizmet olmadan yaşıyor. Bu topluluklardaki evlerin ve binaların çoğu yıkım emri altındadır. İsrailli yetkililerin yardımına başvurmadan fırtınanın en ağır darbesiyle yüzleşecekler.
‘İsrail Yahudi halkının ulus devletidir’
Negev’de Yahudi olmadığı kabul edilen kasabaların devletle gergin ilişkileri var. Çarşamba günü Tel el-Sabe Konseyi başkanı Ömer el-Asam, polisin kasabanın tek girişini kapatarak sakinlerden birine saldırmasını protesto etmek için grev yapacağını duyurdu.
“Polisin ırkçı ve saldırgan tutumu kabul edilemez ve bu durum polisin polise karşı ırkçı tavrını ortaya koyuyor. Arap vatandaşları ülke çapında, özellikle de Negev’de” dedi el-Asam yerel medyaya.
Bu gerilim İsrail’in Yahudi olmayan vatandaşlarla ilişkisinin temel dayanak noktasıdır. Başbakan Binyamin Netanyahu 2019’da “İsrail tüm vatandaşlarının devleti değildir” demişti.
“Geçtiğimiz temel vatandaşlık kanununa göre, İsrail Yahudi halkının ulus devletidir Netanyahu, İsrailli aktör Rotem Sela’nın eleştirilerine yanıt olarak Instagram’da şunu yazdı.
Bu tutum, İsrail’in Yahudi olmayan vatandaşlara karşı uyguladığı kurumsal ayrımcılığın bir parçası olup, uzmanlara ve insan hakları kuruluşlarına göre apartheid’a varmaktadır. Geçtiğimiz iki yılda sağcı politikacılar Filistinli vatandaşların İsrail’den sınır dışı edilmesini veya vatandaşlığın sadakate koşullandırılmasını savundu. Bazıları, en son Haziran 2025’te olmak üzere defalarca Yahudi olmayan partileri yasa dışı ilan etmeye ve İsrail parlamentosu Knesset üyelerini sınır dışı etmeye çalıştı.
Byron ‘birçok zorlukla’ karşı karşıya
Bu arada işgal altındaki Batı Şeria da fırtına nedeniyle ciddi zorluklarla karşı karşıya.
Filistin’deki meteoroloji servisinin başkanı Youssef Abu Saadah, El Cezire’ye şunları söyledi: “Storm Byron’dan beklenen yağmur, yıllık ortalama yağış miktarının üçte birinden fazlası. Bu da birçok zorluğu beraberinde getiriyor.”
Negev’deki sel uyarılarının kısmen Batı Şeria’daki El Halil tepelerinin mansabından kaynaklandığını açıkladı.
İşgalin başladığı 1967 yılından bu yana İsrail, Batı Şeria’daki Filistinlilerin yağmur suyu toplamasını yasakladı. Bu, El Halil bölgesindeki sağanak yağışların çoğunun Negev’e ulaşacağı anlamına geliyor.
