İsrailli Ben-Gvir, BM’nin Filistin devletini desteklemesi halinde Filistin Yönetimi yetkililerinin öldürülmesi çağrısında bulundu | İsrail-Filistin çatışması Haberleri


İsrailli kilit bakan, Filistin devletinin ilerlemesi halinde Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın da hapse atılması gerektiğini söyledi.

İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bekleyen Birleşmiş Milletler oylaması sonucunda Filistin devletinin tanınması konusunda ilerleme kaydedilmesi halinde Filistin Yönetimi (PA) yetkililerinin suikasta kurban gitmesi gerektiğini söyledi.

Pazartesi günü Otzma Yehudit parti toplantısında konuşan Ben-Gvir, birçok İsrail medya kuruluşunun haberine göre, üst düzey Filistin Yönetimi yetkililerini “terörist” olarak nitelendirdi.

Önerilen Hikayeler

3 öğenin listesilistenin sonu

Jerusalem Post gazetesine göre Ben-Gvir, “Filistin terörist devletinin tanınmasını hızlandırırlarsa ve BM de bir Filistin devletini tanırsa, tüm niyet ve amaçlar açısından terörist olan üst düzey Filistin Yönetimi yetkililerine yönelik hedefli suikastlar emri verilmeli” dedi.

BM Güvenlik Konseyi’nin Pazartesi günü ilerleyen saatlerde anlaşmayı onaylayan bir kararı oylaması planlanıyor. Gazze ateşkes planı ABD Başkanı Donald Trump yönetimi tarafından sunulan ve uluslararası istikrar gücünün oluşumunu destekleyecek olan anlaşma.

Teklif, BM’nin “Filistin’in kendi kaderini tayin etmesi ve devletleşmesine yönelik güvenilir bir yolu” destekleyeceğini öne sürüyor.

Ben-Gvir, eğer BM oylamasında Filistin devleti fikri öne çıkarsa Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın tutuklanması gerektiğini söyledi ve Ketziot hapishanesinde tek kişilik bir hücrenin “onun için hazır” olduğunu ekledi.

Filistin Yönetimi İsrail’i tanıyor ve bölgedeki İsrail güçleriyle güvenlik koordinasyonunu yönetiyor. Batı Şeria’yı işgal etti. Ancak İsrailli liderler, Filistin Yönetimi liderliğinde bir Filistin devletinin kurulmasına karşı kırmızı çizgi çizdi.

İsrail, BM’nin Gazze teklifindeki ifadelerin herhangi bir şekilde belirtilmemesi için değiştirilmesi için baskı yapıyor. Filistin devleti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu da aşırı sağcı koalisyon ortaklarına, Filistin devletine karşı muhalefetinin değişmeyeceğine dair güvence verdi.

Ben-Gvir Cumartesi günü daha da ileri giderek, yalan yere Filistin halkının var olmadığını iddia etti.

Ulusal güvenlik bakanı, “Filistin halkı diye bir şey olmadığını” söyledi ve Filistinlileri, “her yere terör, cinayet ve zulüm eken” “Arap ülkelerinden İsrail topraklarına göç eden göçmenler topluluğu” olarak nitelendirdi.

Sözde desteği yineledi Filistinlilerin “gönüllü göçü” Eleştirmenlere göre İsrail’in Filistinlilere etnik temizlik yapma planlarının altını çiziyor.

Ben-Gvir’den Netanyahu’nun koalisyonunu oluşturan aşırı sağ partilere ve daha ılımlı muhalefet figürlerine kadar İsrail yetkililerinin tümü, egemen bir Filistin devletinin kurulmasına karşı inatçı itirazlarında birleşiyor.

Netanyahu’nun maliye bakanı Bezalel Smotrich, ülkenin fiili valisi olarak görev yapıyor. Batı Şeria’yı işgal ettiFilistin devletine yönelik artan uluslararası desteğe bir başka yanıt olarak Filistin topraklarının ilhakı için baskı yapıyor.

İsrailli yetkililer de defalarca Filistin Yönetimi’nin Gazze’de yönetici güç olmasına izin vermeyeceklerini vurguladılar.

Ancak ABD’nin Gazze önerisi, önemli “reformlar” gerçekleştirmesi koşuluyla Filistin Yönetimi’ne bir rol öngörüyor.

Washington’un öne sürdüğü plana göre Gazze’nin yönetimi, istikrar gücüyle birlikte sahada teknokratik bir Filistin yönetiminin yer aldığı uluslararası bir “barış kurulu” tarafından yürütülecek.

Ancak Hamas ve Gazze’deki diğer silahlı gruplar eleştirdi BM’deki karar taslağı, bunun Filistinlilerin karar alma süreçlerinde yabancı kontrolün önünü açacağı ve yönetimi ve yeniden inşayı uluslarüstü bir organa devredeceği uyarısında bulundu.

Gruplar Pazartesi günü insani yardımın BM denetimi altındaki Filistin kurumları tarafından yönetilmesi gerektiğinde ısrar etti. Ayrıca Gazze’nin silahsızlandırılmasını veya direnme hakkının kısıtlanmasını da reddettiler ve uluslararası mekanizmalara İsrail’in hak ihlallerinden sorumlu tutulması çağrısında bulundular.



Kaynak bağlantısı