
- Microsoft’un tıbbi yapay zekası karmaşık teşhislerde şimdiden uzmanları geride bırakıyor
- İnsan gözetimi, Microsoft’un makine özerkliği korkularına cevabı olmaya devam ediyor
- Daha güvenli süper zekanın vaadi, test edilmemiş kontrol mekanizmalarına bağlıdır
Microsoft dikkatini genel amaçlı yapay zeka oluşturma yarışından Hümanist Süper Zeka (HSI) adını verdiği bir şeye çeviriyor.
Yeni bir blog yazısı, şirket, konseptinin açık uçlu özerklik peşinde koşmak yerine insan çıkarlarına hizmet eden sistemler yaratmayı nasıl hedeflediğini açıkladı.
Bazılarının potansiyel olarak kontrol edilemez olarak gördüğü “yapay genel zekanın” aksine, Microsoft’un modeli yenilik ile insan gözetimi arasında bir denge arıyor.
Tıp ve eğitime yeni bir odaklanma
Microsoft, HSI’nin tanımlanmış toplumsal sorunları çözmeye odaklanan, kontrol edilebilir ve amaç odaklı bir ileri zeka biçimi olduğunu söylüyor.
Şirketin HSI’nin değerini kanıtlamayı umduğu ilk alanlardan biri tıbbi teşhistir; teşhis sistemi MAI-DxO ile karmaşık tıbbi zorluklarda insan performansını geride bırakarak %85’lik bir başarı oranına ulaştığı bildirilmektedir.
Microsoft, bu tür sistemlerin dünya çapında uzman düzeyindeki sağlık hizmetleri bilgisine erişimi genişletebileceğini savunuyor.
Şirket aynı zamanda eğitimde de potansiyel görüyor; her öğrencinin öğrenme stiline uyum sağlayan yapay zeka yardımcılarının öğretmenlerle birlikte çalışarak özelleştirilmiş dersler ve alıştırmalar oluşturmasını öngörüyor.
Umut verici gibi görünse de mahremiyet, bağımlılık ve insan etkileşiminin bazı kısımlarının algoritmik sistemlerle değiştirilmesinin uzun vadeli etkisi hakkında tanıdık soruları gündeme getiriyor. Yapay zeka araçları yeni riskler yaratmadan doğrulanacak, düzenlenecek ve gerçek dünyadaki klinik ortamlara entegre edilecek.
Perde arkasında süper zeka, yoğun hesaplama gücüne dayanır.
Microsoft’un HSI hedefleri büyük ölçekli veri merkezleri Büyük miktarlarda bilgiyi işlemek için CPU yoğun donanımla donatılmıştır.
Şirket, kısmen yapay zeka altyapısının genişletilmesiyle elektrik tüketiminin 2050 yılına kadar %30’dan fazla artabileceğini kabul ediyor.
İronik bir şekilde, yenilenebilir enerji üretimini optimize etmesi beklenen aynı teknoloji, buna olan talebi de artırıyor.
Microsoft, yapay zekanın daha verimli piller tasarlamaya, karbon emisyonlarını azaltmaya ve enerji şebekelerini yönetmeye yardımcı olacağı konusunda ısrar ediyor ancak net çevresel etki belirsizliğini koruyor.
Microsoft’un Yapay Zeka şefi Mustafa Süleyman, “süper zeki yapay zekaya” hiçbir zaman tam özerklik, kendini geliştirme veya kendi kendini yönetme izni verilmemesi gerektiğini belirtiyor.
Projeyi, açıkça insan kontrolünün ötesinde gelişen sistemlerin risklerinden kaçınmak için tasarlanmış “hümanist” bir proje olarak adlandırıyor.
Onun açıklamaları, teknoloji dünyasında giderek daha güçlü modellerin nasıl yönetileceği konusunda artan bir tedirginliğe işaret ediyor, çünkü sınırlama fikri güven verici geliyor, ancak bir sistem kendini değiştirme yeteneğine sahip olduğunda bu tür sınırların nasıl uygulanabileceği konusunda bir fikir birliği yok.
Microsoft’un Hümanist Süper Zeka konusundaki vizyonu ilgi çekicidir ancak henüz test edilmemiştir ve sözlerini yerine getirip getiremeyeceği belirsizliğini korumaktadır.
TechRadar’ı Google Haberler’de takip edin Ve bizi tercih edilen kaynak olarak ekleyin Akışlarınızda uzman haberlerimizi, incelemelerimizi ve görüşlerimizi almak için. Takip Et butonuna tıklamayı unutmayın!
Ve tabii ki siz de yapabilirsiniz TechRadar’ı TikTok’ta takip edin haberler, incelemeler ve video biçimindeki kutu açma işlemleri için bizden düzenli olarak güncellemeler alın WhatsApp fazla.
