Göç ve PIMPASA Destekli Köyler Kitabı: Göçün Yeni Yüzü


ULUSAL BİLGİ – Göç ve Ceza İnfaz Kurumu’nun kurumsal işlevlerini ve paradigmalarını genişletme çabaları, “Bir Düşünce Fikri: Göçmenlik ve PIMPASA Tarafından Desteklenen Köyler – Düşler, Umutlar ve Gerçekler” başlıklı kitapla artık yeni bir zemin kazandı. Polis Genel Müfettişi Ratna Pristiana Mulya ve Muhammad Azzam Alfarizi tarafından yazılan bu kitap, toplum temelli göç fonksiyonlarının geliştirilmesine ilişkin hem entelektüel bir yansıma hem de stratejik politika belgeleridir.

Bu çalışma, Göçmenlik Bakanlığı’nın, Göçmenlik Destekli Köyler ve Köy Destekli Göçmenlik Görevlileri (PIMPASA) programı aracılığıyla, yalnızca pasaport yönetimi ve yabancıların denetimi değil, aynı zamanda köy düzeyinde yetkilendirme, eğitim ve sosyal işbirliğine de odaklanan göçe yeni bir yüz sunmaya çalıştığını vurgulamaktadır.

Bu kitap aynı zamanda üç ana hususu da açıklamaktadır: hayaller, umutlar ve gerçeklik. Aynı zamanda Göçmenlik ve Ceza İnfaz Kurumunda Kamu Hizmetleri ve Yasal Reformdan Sorumlu Uzman Personel olan yazarın bakış açısına göre, Göç Destekli Köyler ve PIMPASA fikri, göç kurumsal paradigmasının daha esaslı ve stratejik bir yöne doğru dönüştürülmesinin bir biçimidir.

Teşvik edilen büyük hayal, yalnızca pasaport veya oturma izni verilmesi gibi idari hizmetlerin kapsamını genişletmek değil, aynı zamanda Göçmenliğin devlet egemenliğinin korunmasında temel işlevi olan bir kurum olduğuna dair kolektif farkındalık oluşturmaktır.

Yazar ayrıca değişimin önemini vurguluyor zihniyet Kamu ve devlet yetkilileri arasında, Göçmenlik’in yalnızca pasaport hizmetleri açısından bir kamu hizmeti sağlayıcısı olarak değil, aynı zamanda insan kaçakçılığı, insan kaçakçılığı ve prosedür dışı göç gibi suç eylemleri gibi sınıraşan suçların önlenmesinde aktif rol oynayan ulusal güvenlik sisteminin ön koruyucusu olarak da rol oynadığının anlaşılması gerekmektedir.

Göçmenlik Destekli Köy Programı, idari hizmetlerden istihbarat işlevlerinin güçlendirilmesine, erken tespite ve toplum temelli toplumun güçlendirilmesine doğru yönelimdeki bu değişimin bir sembolü olarak sunulmaktadır. Dolayısıyla yazarın önerdiği rüya, katılımcı ve sürdürülebilir bir ulusal güvenlik çerçevesi içinde uyarlanabilir, hümanist ve entegre bir göç sistemi inşa etmeye yönelik kavramsal ve pratik bir çabadır.

Umudumuz, göçün rolünü genişletme çabaları sayesinde, köy topluluklarının güçlendirilmesine katkıda bulunan bir kurum olarak geniş çapta bilinmesidir. İşbirlikçi bir yaklaşımla, tüm göçmenlik görevlilerinin hedef bölgelerinden doğan PIMPASA gibi hareket edebilmeleri ve böylece halkın Göçmenliği artık yalnızca bir pasaport hizmeti kurumu olarak değil, ülkenin güvenliği ve egemenliğini korumada stratejik bir ortak olarak görmesi umulmaktadır.

Öte yandan, alandaki uygulamanın dinamiklerini ve zorluklarını da gösteriyor. Göç ve PIMPASA Destekli Köy Programı hâlâ sınırlı düzenlemeler, kaynaklar ve kurumlar arası koordinasyonla karşı karşıyadır. Yasal boşluklar ve yetersiz yapısal destek programın etkinliğini etkileyen faktörlerdir. Ancak bu gerçeklik, katılımcı ve sürdürülebilir, toplum temelli bir göç kontrol sisteminin hayata geçirilmesi mücadelesinin özünü azaltmamaktadır.

Akademik ve ampirik bir yaklaşımla bu kitap, göç politikasının insancıl, uyarlanabilir ve sektörler arası işbirliğine dayalı olarak nasıl uygulanabileceğine dair kapsamlı bir genel bakış sunuyor. Bu çalışmanın, göç sektöründe toplum temelli politikalar ve erken uyarı sistemleri geliştirmekle ilgilenen göçmenlik yetkilileri, yerel yönetimler ve akademisyenler için kavramsal ve pratik bir referans olacağı umulmaktadır.

Bu kitaba dijital olarak şu adresten ulaşabilirsiniz: Google Play Kitap veya baskı sürümü aracılığıyla çevrimiçi mağaza.



Kaynak bağlantısı